in

Aybaşı Kanaması ve Adet Kesilmesi

Kadınlarda, genel olarak dört haf­tada bir, rahimden kan gelmesi şek­linde kendini belli eden aybaşı kanaması fizyolojik bir olaydır. Adet görmek de denilen bu hal ergenleşen (bülûğ çağa eren) genç kız­larda belirli bir yaşta başlar.

Adetin daha erken, ya da daha son­raki yaşlarda başlaması, kanamanın değişik şiddet ve sürede olması çe­şitli şartlara, sebeplere bağlıdır, ik­lim, beslenme durumu, yaşama şart­ları bu bakımdan hayli etkili olmak­tadır. Sıcak iklimlerde âdet görme çok erken yaşlarda başlayabiliyor. Bizde, çoğunlukla, 13-16 yaşları ara­sında başlar, 45-50 yaşlarında kesilir.

Kadın vücudunda bu olayı düzenleyen hormonlardır (iç salgı bezleri). Yumurtalıktan salgılanan folikül hormonu aybaşı aralığının ilk yarı­sında rahim mukozasının gelişmesi­ni, yenilenmesini sağlar. İki aybaşı kanamasının aşağı yukarı ortasında yumurtalıkta hazırlanan, olgunla­şan yumurta, yuvasını çatlatarak çı­kar, fallop borusu (yumurtalıkla rahim arasındaki tüp)ten rahme doğru ilerler. Bu arada boşalan yu­murta yatağında lutein adı verilen başka bir hormon salgılanmaya baş­lar. Adet aralığının ikinci yarısında bu hormonun da etkisiyle rahim mu­kozası tamamıyla olgun hale gelerek döllenecek yumurta için uygun bir yatak durumunu alır.

Yumurta erkek meni hayvancıklarıyla karşılaşıp döllenmişse rahimde bir yere tutunur, gelişmeye başlar; döllenmemişse ölür, artık gebelik için kalınlaşarak, kanla dolarak ha­zırlanmış rahim mukozası lüzumsuz hale geldiğinden gene hormonların etkisiyle dökülmeye, kanamaya ge­çer.

İşte böylece aybaşı kanaması de­diğimiz olay, her ay bir yumurtanın olgunlaşması, rahmin bu yumurtaya yataklık edecek duruma gelmesi, döllenmeyen yumurtayla birlikte ra­him iç zarının kanayarak dökülmesi şeklinde tekrar eder durur.

İki âdet aralığı kadınların hepsin­de tam dört hafta değildir. 3-8 gün arasında erken gelmesi, gecikmesi normal sayılabilir.

Adet Kanamasının Belirtileri

Aybaşı kanamasından 1-2 gün ön­ce kadının durumunda bazı değişme­ler olur: Alt karın organlarında dol­gunluk hissi vardır. Bu kısımda kramp şeklinde ağrılar da olabilir. Çok defa ruhi değişmeler, yorgun­luk hali görülür.

Normal âdet kadınların çoğunda ağrısızdır. Rahim salgı bezlerinin fazla çalışması, rahim kanalının dar­lığı, rahim çarpıklıkları, küçük olu­şu gibi haller sancıları doğurabilir.

Bazen burunda, boğazda şişmeler, deride, mukozalarda akne, uçuk gibi değişmeler de aybaşı sırasında orta­ya çıkabilir.

Kadının bünye durumu, vejetatif sinir sistemi âdet zamanındaki de­ğişikliklerde büyük rol oynar. Sinir­lilik, dimağın çalışma kabiliyetinde azalma, isterik tezahürler bu ara­da sayılabilir.

Âdet zamanı dikkat edilmesi ge­rekli başlıca önemli noktalar temiz­lik, ruhça, bedence dinlenmedir. Ka­nama sırasında kullanılan bezler, bu­na benzer eşya iyice yıkanmalı, ütülenmeli, el temizliğine ayrıca özen göstermelidir. Aşırı beden hareket­lerinden kaçınmalı, o birkaç günü elden geldiği kadar sakin geçirme­ye bakmalıdır.

Ufak tefek ağrılar, huzursuzluklar her zaman kullanılmakta olan vermidon, aspirin gibi ağrı kesici hazır ilâçlarla önlenebilir. Aybaşı kanama­sında görülecek düzensizliklerde mu­hakkak doktora başvurmalıdır. Hor­monları, çeşitli ilâçları gelişi güzel kullanmak, bir gecikme halinde çe­şitli kötü müdahalelerde bulunmak son derece hatalıdır, çok defa tehli­keli durumlara yol açar.

Adetten Kesilmesi

45-50 yaşları arasında kadın vücu­dunda hormon değişiklikleri baş gös­terir. Âdetin başlamasında olduğu gibi, kesilme de birkaç yıl daha ön­ce, daha geç olabilir, iklim, yaşama şartları, kalıtım, bünye bu zaman üzerinde etkilidir.

Yumurtalık faaliyetinin kesilmesi çeşitli beden ve ruh değişikliklerine yol açar.

Genç kız olgunlaşırken bü­yüyen rahim âdetten kesilme zama­nında ufalmaya başlar, yağ dokusu çoğalır, mukoza incelir. Vajina do­kusu da kurur, kolay zedelenebilir hale gelir, daralır. Vücudun kalça, karın gibi bölgelerinde yağlanma ar­tar, deri buruşur, memede, uylukta gevşemeler, sarkmalar olur. Bazen, kılsız bölgelerde kılların çıktığı da görülür. Kadınlarda sakal çıkması bunlardan biridir.

Yumurtalığın çalışmaması vücut­taki bütün hormon dengesini az çok bozduğundan kadın üzerinde bazen şiddetli etkilere yol açabilir. Genel olarak, duyulan sıkıntı kadın ne ka­dar gençse o derece çoktur. Terle­me, baş ağrıları, kabızlık, çarpıntı, korku, uykusuzluk, tansiyon yüksel­mesi çok görülen belirtilerdendir.

Denebilir ki bütün organlar bu de­ğişmenin etkisi altındadır. Bazen sinirlilik ruhi değişmelere yol aça­bilecek kadar ileri olabilir. Seyrek de olsa cinsel münasebete karşı aşı­rı istek hali görülebilir.

Aybaşı kanaması değişik şekiller­de kesilir. Birdenbire kesilebildiği gibi, çok defa yavaş-yavaş, bazen bir­kaç yıl süren âdet aralıklarının dü­zensizlikleri, kanamanın şiddetinde­ki değişikliklerle sona erer. Bu yaş­larda başka sebeplerden, özellikle urlardan dolayı da kanama düzensiz­likleri olabileceğinden doktora git­meyi ihmal etmemelidir. Kesilme be­lirtileri sanılan kanama aksaklıkla­rı kötü sonuçlar vermeden önlenme­li, sebebi araştırılmalıdır.

Âdetten kesilme zamanı hasta ile doktorun işbirliğiyle hemen hal­ledilebilir bir vakadır. İlâç ve çeşitli tedavi usul­leriyle birçok belirtiler hafifletilir, hatta tamamıyla yok edilebilir. Bura­da da mesele gelişigüzel müdahale­lerle değil, tıbbın gereklerini sabırla yerine getirmekle hallolur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Written by admin

Akciğer Apsesi

Hafızayı Güçlendiren En İyi 10 Besin